SPOR

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

İşte bu Fenerbahçe!

Ligin 21.haftasında Fenerbahçe evinde sürpriz bir kadroyla sahaya çıktı. Vittor Pereira’nın genelde Robin Van Persie’nin yedek kalacağı “sürpriz” kadrolarına alışmış sporseverler için Kadlec tercihi de sürpriz oldu.

Maça Robin Van Persie, Diego, Volkan Şen ve Nani gibi top kontrolü ve futbol zekası yüksek ofansif oyuncularla başlayınca maçın insiyatifi baştan sona Fenerbahçe’de oldu. Bu yapıyla ilk 30 dakika neredeyse maç tamamen Kasımpaşa ceza sahası etrafında geçti.
Daha 2.dakikada Volkan Şen, 10.dakika da Robin Van persie, yine dk.25’te Robin Van Persie’nin boş kaleye atamadığı vuruşlarla gole çok yaklaştı Fenerbahçe. Bu kadar üretken ve istekli Fenerbahçe karşısında ayakta kalan ama adeta kırmızıyı çağıran Kasımpaşa’lı Titi’nin iki sarı karttan aldığı kırmızı kartla oyun dışı kalmasıyla Kasımpaşa’nın direnci de bitmiş oldu.
Diego’nun attığı gol Fenerbahçe’nin oyun karakterini net olarak yansıtıyordu. Orta sahanın solundan Ozan’ın Robin Van Persie’nin hareketli topa yaptığı harika topuk pasıyla girdiği verkaç sonrası yaptığı güzel ortasına Diego aynı güzellikte vurarak Fenerbahçe’yi öne geçirdi.
Kadlec’in görevini yaptığı, Hasan Ali’nin formunu sürdürdüğünü de not olarak düşerken, Ozan’dan bir Diego yaratmak yerine Diego ile oynatılan bir Ozan’ın çok daha verimli olacağını da görmüş olduğumuzu belirteyim.
Burada Alper Potuk’un sezonun golü olmaya aday harika golünü de yazmak lazım. Alper bu sezon formayı hak ediyor. Hocanın oyuncu seçimi konusunda, seçenek çokluğuyla şanslı ama tercihte bulunmak konusunda ise şanssız olduğunu da takdir etmek lazım.
Robin Van Persie ilk yarıda %90’ın üzerinde isabetli pas oranı ile en efektif oyuncu olurken, 4 şut ve 1 gol ile devreyi bitiren yıldız oyuncu, hem önde bastı hem pas dağıttı hem pozisyona girdi. Görüldü ki RVP ile Fenerbahçe orta sahası, alanı daha iyi kullandığı gibi çok daha iyi ve efektif pas yaptı. Sezon başından beri teknik kadroya getirilen en büyük eleştirinin bu görüntü ile doğru olduğu da görülmüş oldu.
RVP sezonun ilk bir iki maçından sonra aslında fizik olarak yeterli hale gelmişti. Oynatılmayarak psikolojik olarak hazır hale gelemedi. Bu hafta belki de Başkanın özel çabalarıyla ve taraftarın takdire şayan bir şekilde pes etmeden sürdürdüğü desteğiyle tam hazır hale geldiğini de nihai olarak göstermiş oldu.
Bu düzeyde olan bir dünya yıldızının kendini tekrar ispat için geldiği takımda yer alamaması karşısında moralinin bozuk olması ayıplanacak değil takdir edilecek bir husustu. Zaten samimi hiçbir sporsever RVP’yi izlemek konusunda ümidini yitirmedi.
Burada artık kaybedilen bir devreyi değil izleyeceğimiz önümüzde ki maçların heyecanını yaşamak daha mantıklı olacaktır. Çünkü görülüyor ki medya ne kadar rakibini pompalarsa pompalasın Fenerbahçe şampiyonluğun yine de en büyük adayı.
Sezon sonu yaşanacak ve her şeye değecek mutlu son için taraftar ve camia sabredip, desteğini esirgememeli. Bu olursa caddeyi gelin gibi süslememek için hiçbir neden yok.

Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler