BİZE ULAŞIN
Galatasaray’da mayıs ayında yapılacak kongrede başkanlık için yarışacak olan Adnan Öztürk, gerçekçi olmaları gerektiği ifade etti. “Galatasaray Camiası iş yapma kabiliyetini yitirmiştir” diyen Öztürk şunları söyledi: “Daha önce bazı başkanlar için, ‘Yönetme kabiliyetini yitirmek’ ifadesini birkaç kez kullanmıştım. Mesleğim yöneticilik, bu konuda pek yanılmam. Camia için kullanacağım cümle ve dolayısıyla sorunun tarifi… Ali Sami Yen arazimizi verdik ve karşılığında bir stad yapıldı. 5 sene geçti, bir çatısını kapatamıyoruz. Teslim alamıyoruz. Üniversitemiz yandı, kül oldu. Üzüldük, kahrolduk, paralar topladık, 2 sene geçti, çivi çakamadık. Galatasaray İlkokulu bir semtte bir binaya sıkışmış, çocuklar perişan, yıllardır çocuklarımıza yeni bir okul yapamıyoruz. İnşaatına başlamışız, 10 sene olmuş, bitemiyor. Kalamış’taki yüzme havuzu hariç, çok uzun zamandır taş üstüne taş koymamışız. İşin gerçeği ne yazık ki bu…”
“NE YAZIK Kİ BUNLAR GERÇEK”
“Olanı harcamışız, hızımızı alamayıp gelecek olanları da harcamışız. Ne insana ne tesise yatırım yapmışız, ne de olanlara bakmışız. Hesap vermez, hesap sormaz olmuşuz. Öyle bir hale gelmişiz ki, elde kalan hisseleri, Riva’yı nasıl, ne zaman satarızdan başka bir şey konuşmuyoruz. Kimse şahsen üzerine alınmasın ama gerçek bu ve bunları konuşmazsak bir yere varamayız ve sadece kendi kendimizi kandırırız.”
“MİRAS YEDİ HAKİMİYETİ”
“İş yapmamak, taş üzerine taş koymamak, olanı ve geleceği harcama yarışı, camianın gerçek problemleri ile birleşince ortaya çok ciddi bir gerginlik çıkar. Bu gerginlikte, gerçeklerden uzaklaşma, gereksiz kavgalar ve nihayetinde bölünme çıkartır. Üretmeyen, üretemeyen kurumlara miras yedi hakimiyeti egemen olur. Miras yeme peşinde olanlar iş yapma peşinde olanları kovar, bu da her kurumu eninde sonunda tüketir. İş yapmamız, taş üstüne taş koymamız, insan yetiştirmemiz lazım. Bunları yapmak için hiç kimsede olmayan kaynaklarımız var.”
“SEMBOLLERİ TÜKETİYORUZ”
“Yalan, dedikodu, ikiyüzlülük, komplo sevmem de bilmem de. Bunu yaparak kendilerine maddi manevi menfaat sağlama peşinde olanlardan da zerre kadar çekinmem, kaale de almam. Benim aklımdaki sorunlarını çözen, üreten bir Galatasaray… Dedikodu üreten, miras yiyen, yan gelip yatan Galatasaray değil… Galatasaray bu ülkede yüzyıldır çok önemli değerlerin sembolü olmuştur. Bu sembolleri bile tüketir hale gelmişiz. Bu röportajdan sonra kimler bağırır çağırırsa, yaygara yaparsa onlara dikkat edin. Ne dediğim daha iyi anlaşılır.”
