SPOR

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Spor yazarları Antalyaspor - Galatasaray maçını değerlendirdi

Spor yazarları, Antalyaspor ile Galatasaray'ın 1-1 berabere kaldığı karşılaşmayı değerlendirdi.

 

Spor yazarlarının görüşleri şu şekilde:

YIKIP GEÇMİŞTİ (ŞANSAL BÜYÜKA)

Galatasaray ilk üç haftada “Irma fırtınası” gibi esmiş ve önüne geleni yakıp yıkıp geçmişti. Antalya’da önce bunaltıcı sıcak, sonrasında rakibin sert, disiplinli ve geniş alan bırakmayan oyunu bu hızı kesti ve Galatasaray ilk puanlarını kaybetti. Galatasaray ilk üç haftada maçlara çok hızlı başlamış, daha ilk yarım saat dolmadan en azından bir-iki gol atıp fişi çekmişti. Antalya’da bırakın bir-iki gol atmayı, bu ilk yarım saatte bir-iki pozisyon bile yaratamadı. Üstelik kalesinde çok önemli iki gol tehlikesi yaşadı.

Feghouli sağ kanada geldiğinde sola Rodrigues mi geçer, yoksa başka bir alternatif mi yaratılır bilemem. Bildiğim şu: Gomis’in daha fazla gol atması için daha fazla top gelmesi gerekiyor. Böyle büyük bir golcü maç boyu sadece bir kenar topuyla buluşturuluyorsa, hem Gomis’e, hem Galatasaray’a yazık...

Antalyaspor, Galatasaray’ın şimdiye kadar oynadığı rakipleri gibi savunmaya çekilip “golü ne zaman yiyeceğim?” diye bekleyeceğine, çok akıllı bir taktikle orta sahada basarak sarı-kırmızılı ekibin en büyük etkinliğini bitirdi. Çıkana kadar Belhanda’yı görmedik bile... N’Diaye, o meşhur slalomlarını yapacak geniş alanları bulamadı.

Sonuç şu: Karşında Rıza Çalımbay disiplinini taşıyan “taş” gibi bir rakip ve virajı dönerken “kaza yapmayayım” diye frene gereğinden fazla basan bir Galatasaray... Olur böyle vakalar... Bazen duracaksın, bazen eseceksin. Bu puan kaybına rağmen şu gerçeği kabul edelim: Galatasaray sıkı takım...

HAMLEYİ ERKEN YAPSA (HAKAN ÜNSAL)

Tudor, ikinci yarıda doğru zamanda iyi hamle yaptı. İyi oynamayan Ndiaye’yi kenara alıp Selçuk ile orta sahada daha fazla topa sahip olmayı, diğer taraftan maçın bir başka etkisiz adamı Belhanda’yı etkin hale getirmeyi çalıştı. Fakat son bölümde, Antalyaspor’un baskısını kırmak adına hamle yapmakta geç kaldı ve golün gelmesini seyretti. Belhanda-Feghouli hamlesini 15 dakika erken yapsa bu kadar baskı yemezdi. Galatasaray’ın puan kaybında Ndiaye, Belhanda ve Tolga gibi ilk haftaların etkili ayaklarının kötü oynaması baş rolü oynadı.

İkinci yarının büyük bölümünü çok erken sayılacak dakikalarda geriye yaslanarak oynamak, bundan önceki maçları unutup geçen sezonki Galatasaray’ı hatırlatan bir görüntü oluşturdu. İşte Tudor’un maçları ve dakikaları bunlar. Takımın Tudor’a, buralarda doğru zamanda devreye girmesine ihtiyacı var ve Tudor bunları yapamazsa sıkıntı olur.

BİR AĞIRLIK VARDI (RÜŞTÜ REÇBER)

Lige verilen aradan dolayı Galatasaraylıların üzerilerinde bir ağırlık vardı. Ama yüksek öz güvenle oynadılar ve kaliteleri de üst seviyede. Antalya da çok güzel oynamadı ama iyi mücadele etti.

Tudor’un Feghouli ile ilgili kararını mantıksız görmüyorum. Çünkü 3’te 3 yapan bir takım vardı ve bunu Feghouli’siz başarmıştı. Kazanan oyuncular sahaya ilk 11’de çıkmayı hak eder. Nasri, şu Galatasaray defansını çok zorlardı. Sahada, organize olmakta sıkıntı yaşayan bir Galatasaray vardı ve bu zaaflardan en iyi şekilde faydalanabilecek isim de Nasri’ydi.

ESER YOKTU (AHMET ÇAKAR)

Daha önceki 3 maçta bol gol ve gol pozisyonu bulan Galatasaray'dan Antalyaspor karşısında eser yoktu. Üstelik yine sezon başından beri yedikleri gollere bakıyoruz, hep yan top... Dün gece de yine bir yan toptan gol yiyip, iki puan kaybettiler.

Gomis'in en rahat attığı, adeta bir meleke haline gelmiş gol tipi dün geceki attığı gol... Sağ ayak içini şartlar ne olursa olsun çok iyi kullanıyor. Baskıda da olsa, açısı dar da olsa mutlaka boşluğu bulup, golü yapıyor. Bu golden sonra sıcağın da etkisiyle tempo çok düştü. İkinci yarı Galatasaray bütün inisiyatifi rakibine kaptırdı.

Özellikle son 15 dakika manasız bir şekilde geriye yaslandı ve futbolun ilahi adaleti Galatasaray'ı cezalandırıverdi. Antalyaspor korneri hızlı kullandı ve Eto'o markajsız bir şekilde 3 metreden topu kafayla ağlara yolladı. Aslında baktığımızda da maçın hakkı beraberlikti. Sahada en önemli yıldızlardan biri hakem Halis Özkahya'ydı. Zor bir maç olmasa da kusursuza yakın bir yönetim gösterdi.

DAHA FAZLA SORUMLULUK (LEVENT TÜZEMEN)

Oyun içinde etkili görünmeyen o Belhanda kabına sığamayan Rodrigues'e, "Belhanda kalitesinde" bir top attı. Rodrigues, yaptığı kaliteli koşuya bir de kaliteli orta ekledi. Gomis de "Golcü topa böyle vurmalıdır" dercesine ayak içiyle mükemmel bir gol attı. Galatasaray'ın oyun aklı durumundaki Belhanda'nın daha fazla sorumluluk alması gerekiyor.

Bu sorumluluğu Belhanda almayınca devreye Tudor girmeliydi. Çünkü son 20 dakikada Antalya risk alarak tüm hatlarıyla Galatasaray'ın üstüne geldi. Tudor, hamlelerde geç kaldı. Özellikle çok koşan Ndiaye'yi Selçuk ile değiştirmesi hataydı. Hırvat hoca, takımın şuursuzca geriye yaslandığını görmesine rağmen 'kenardan çıkın, topu önde tutun' gibi talimatlar yağdırmadı.

Tudor'un rakip defansı etkisiz hale getirebilecek Feghouli'yi oyuna erken almaması da hataydı. Galatasaray ilk 3 maça oranla ilk kez topa sahip olma oranında rakibin gerisinde kaldı. Galatasaray'da bütün futbolcular sağ ayaklı. Tudor farklılık yaratabilecek takımdaki sol ayaklı oyuncuları da kullanmalı. Galatasaray yaşadığı puan kaybından ders çıkarmalı.

GALATASARAY'I FRENLEMİŞ (OSMAN ŞENHER)

Galatasaray’ı Antalya’nın sıcağı, nemi, milli maçlara gönderdiği futbolcuların temposu frenlemiş. Kayserispor, Osmanlıspor ve Demir Grup Sivasspor karşısındaki o baskılı futbolunu oynayamadı, bu da normaldir. Bütün takımlar puan kaybedecek. Bakıyorum ilk üç haftada herkes yorum yapıyor. Galatasaray’ı şampiyon ilan ediyorlar, bir kısmı da ‘Bu Galatasaray nasıl durdurulacak?’ diyor.

Sarı-kırmızılılara bakıyorsun Belhanda yorgun dönmüş, Gomis’in attığı golün hazırlayıcısı. Tempo olarak geçen haftaların çok gerisindeydi. Yekta ile Charles baskı yapınca Belhanda iyice kayboldu, Fransız golcüyü topla buluşturamadı. Gomis sadece bir kere, Rodrigues’in ortasında topla buluştu onu da gol yaptı. Rodrigues çok çabuk, çok çalışıyor ama o da dün gününde değildi.

Fernando bu takımın bel kemiği. Çok büyük transfer. Hatta emniyet supabı diyebiliriz. Rakip atağa çıktığında ilk baskıyı Brezilyalı futbolcudan görüyor. Fernando hem orta sahada oynuyor hem de üçüncü stoper. Mariano da geçen haftaki görüntüsünde değildi. Antalya’nın sağ beki Sakıb, bazen bu oyuncuya bazense Rodrigues’e pek boş alan bırakmadı, iyi baskı uyguladı. Önce El Kabir, daha sonra da Aydın Karabulut Sakıb’a destek verince Mariano da sağ çizgide etkili olamadı.

AKILCI ANLAYIŞ (ÖMER ÜRÜNDÜL)

Antalya'nın ilk yarıdaki ana taktik stratejisi; önde etkili takım presi yaparak, Galatasaray'ın kaliteli orta sahasının forveti ile bağlantısını kesmekti. Bunda da büyük ölçüde başarılı oldular. G.Saray ise rakibin doğru ve iyi işleyen taktiğine, akılcı bir anlayışla karşılık verdi. Risk almayıp, alan daraltıp, geride iyi yerleşerek garantili oynadılar. Hücumda etkili olamadıkları ilk yarıdaki sıkıntılı bölümde, bir net pozisyon verdiler ama kalede Muslera vardı.

Ndiaye değişikliği doğruydu. Çünkü Ndiaye, sahada hiç görünmüyordu. Ancak giren kişi Selçuk değil, Feghouli olmalıydı. Tolga da orta sahaya çekilmeliydi. Böylelikle ileride top tutulur, Feghouli de Gomis'e yardımcı olurdu. "Tudor başka değişiklikler yapabilir miydi?" dersek, skora göre eleştiri yapabiliriz. Tudor da bize "Oyunu rakip domine ediyordu ama biz de pozisyon vermeden skor avantajını sürdürüyorduk" cevabını verebilirdi.

G.Saray cephesinden olaya baktığımızda, milli maçlara verilen aradan sonra oynanan maçlar hiç kolay olmaz, beklentileri karşılamaz. Bunun yanında Antalya'nın iyi bir takım olduğunu ve de çok sıcak ve nemli bir ortamı göz önüne aldığımızda G.Saray'ın verdiği 2 puanı kayıp olarak bakmamak lazım.

İSTEKLİ FUTBOLCU GÖREMEDİK (EVREN TURHAN)

Galatasaray, maça diğer maçlara göre biraz kontrollü ve biraz durgun başladı..alıştığımız o baskılı ve istekli futbolu pek göremedik.. Milli maç sonraları büyük takımlar hep bu sıkıntıyı genelde yaşıyor. Saha zemini inanılmaz kötüydü, ve bu iki takımı da etkiledi.

Ndiaye ve Serdar'ı aldı. Selçuk ve Denayer'i soktu.. Galatasaray 2. yarı da daha çok kendi sahasında bekleyip, kontra ataklarla posizyon bulmayı düşündü.. Bunda da zaman zaman başarılı oldu.. Ama Tudor'un Ndiaye, Selçuk değişikliği doğru değildi...

TARİHTE BİR İLK (DENİZ ÇOBAN)

Maçın FIFA kokartlı hakemi Halis Özkahya, ligde üst üste 3. kez bir Galatasaray maçında düdük çaldı. 59 yıllık lig tarihinde hiç yaşanmamış bir istatistiğe de böylece imza atmış oldu. Tecrübeli hakem maç genelinde sakin ve kararlı görüntüsüyle oyunculara güven verdi. Ancak Özkahya’nın başarılı götürdüğü maçın 69. dakikasında yaptığı tek hata ile maçın gidişatını önemli ölçüde etkilediğini düşünüyorum.

Antalyaspor’un hızlı hücuma çıktığı sırada, Linnes kayarak yaptığı faulle Maicon’u durdurdu. Linnes hız alarak, ayağı dizinden gergin, kramponunun vidaları ile rakibinin en hassas ve savunmasız bölgesine acımasızca bir müdahale yaptı. Bu hareketin kural kitabında tam karşılığı ‘ciddi faullü oyun’ dur. Dolayısıyla burada Linnes’e çıkan kartın rengi sarı değil, kırmızı olmalıydı.

Canlı Skor


Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler