SPOR

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

'Bana sempatik gelmeye başladı'

Spor yazarları, Galatasaray'ın Osmanlıspor'u 2-0 mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendirdi. Usta isimler sarı kırmızılıların Osmanlıspor galibiyetiyle birlikte ligdeki üçüncülük yolundan önemli bir avantaj yakaladığını dile getirdi.

KOMPAKT FUTBOL (LEVENT TÜZEMEN)

Osmanlıspor gibi hücum hattı hızlı oyunculardan oluşan bir takıma karşı Galatasaray, doğru bir oyun modeli sergiledi. Bıçak sırtı gibi maçı Galatasaray kazanırken, bunda "kompakt futbol anlayışının" büyük payı vardı. Galatasaray, topu rakibe verirken kalabalık savunma anlayışı ile Osmanlıspor'un başta Ndiaye olmak üzere hızlı ve çabuk oyuncularına geniş alan bırakmadı. Semih-Ahmet Çalık ikilisi, defansta pozisyon hataları yapmalarına rağmen Linnes'in çabukluğu, Tolga Ciğerci'nin geriye yardıma gelmesi, bu savunma zaafının giderilmesini sağladı.

GÖZDEN ÇIKARILAMAZ

Sneijder gibi lider kimliği olan, oyun aklıyla Galatasaray'ı yöneten bir oyuncuyu kolay kolay gözden çıkaramazsınız. Antep'te galibiyeti getiren frikik golünü atan Sneijder'di. Hollandalı yıldız, Osmanlıspor'a karşı kazanılan üç puanın da ilk golünü mükemmel bir vuruşla attı. Yıldız oyuncular kaprislidir, zaman zaman arıza yapabilir ama teknik adamlar, yıldızları yönetme becerisine sahip olmalıdır. Mourinho, Conte ve Guardiola gibi marka teknik adamların ön plana çıkan en büyük özellikleri yıldız oyuncularla nasıl geçineceklerini bilmeleridir.

HATA OLUR

Sinan Gümüş, Galatasaray'ın elindeki genç bir yıldız. Özel yaşamında aksaklıklar olsa dahi bu yeteneği kaybetmemek gerekir. Tudor, Sinan için "Satılsın" demiş. Bu fikre şiddetle karşıyım. Sinan'ın bir hatası varsa yüz yüze görüşülebilir ve eğitilebilir. Çok yetenekli olan Sinan'ın attığı gole bakarsak; önüne gelen Osmanlısporlu oyunculara çalımları bastı, sol ayağının içiyle mükemmel bir plase yaparak golü attı. Sinan'ı satmak, Galatasaray adına hata olur.

HER HAFTA SIKINTI (HAKAN ÜNSAL)

GALATASARAY’ın içeride her hafta sıkıntı, her hafta bir olay yaşadığı ve ligin bir an önce bitmesini istediği bir dönemde karşısına çıktı Osmanlıspor. Ligin ilk yarısındaki maçtan akılda kalan, buz üzerinde oynanması ve Vrsajevic’ti. Hamza hoca, ilk maçtaki Vrsajevic etkisini biraz daha öne taşıyarak direkt sonuç almak istedi. Sadece bu da değil tabi. Koray-Vrsajevic ikilisini önlü arkalı oynatarak Bruma tehlikesini de kesmek istedi. Maçın ilk yarısı itibarı ile oyun ve organizasyon açısından iyi diyebileceğimiz Osmanlıspor vardı. Rakip alandaki pas kalitesi ve organizasyonu iyi seviyedeydi Osmanlı için ama o kadar.

SNEIJDER'İN MESAJI

Sneijder’in golü kadar, golden sonra De Jong’a koşarak verdiği mesaj da önemliydi. Tudor’un istemediği vatandaşına sahip çıkarak direkt oynadı.

SATMAK SAÇMALIK OLUR

Sinan Gümüş’ün gol atması, sadece kendi için değil Galatasaray için de çok önemli ve sanırım yönetim bu mesajı almıştır. Umarım bu yetenekli çocuk hakkında çıkan ‘gidecek’ haberleri doğru değildir ve kalıp çok daha iyi işler yapmasını sağlarlar. Elinde böylesine farklı yetenekli bir oyuncu varken transfer yapmak ve adam aramak saçmalık olur.

SNEIJDER İSTEDİ (CEM DİZDAR)

Konu futbol, hele de ‘bizim ülkedeki futbol’ olunca, neyin ne zaman değişeceği belli olmuyor! Osmanlı senaryoya el atamayınca sahadaki en özel iki oyuncudan biri olan Sneijder -diğeri Muslera- Galatasaray’ın ilk organize atağında, “O zaman böyle olsun” dedi ve golü yaptı.

SİNAN'IN İZLENESİ GOLÜ

Golden sonra oyun iki kale arasında oynanmaya başlamıştı ki, o düzensizlikten Sinan’ın izlenesi golü çıktı. Oynanan alan uzadıkça da ‘takım savunması’ denen yük müdafaa oyuncuları ve kalecilerin üzerine kaldı! İki hücumla iki gol bulup skor avantajını eline alan Galatasaray ikinci devre savunma önüne kümelenip tempoyu ayarlamaya çalıştı. Ancak bu kadar güçsüz görünürken bunu başarmak hayli zor olacaktı, olmadı da!

DOĞRU DAVRANAMADI

Baştan beri oyuna arzu koyduğu halde beceri ekleyemeyen Osmanlı ise yüklenip durdu fakat yetmedi. Çünkü futbol efor olduğu kadar ‘alan yaratma ve yaratılan alanları kullanma oyunu’dur da. Osmanlı’da eksik olan buydu. Topu belki doğru yerlere götürdüler ama oradakiler ‘doğru’ davranamadı. 75’e doğru onlar da güçten düştü ve Galatasaray’ın her çıkışında az adamla yakalandılar ancak skor değişmedi. Stadyuma gidenler de, televizyon başındakiler de ‘iyi bir maç’ izlediler kuşkusuz ama günümüzde kullanılan kavramları kullanmaya kalkarsak buna ‘güncellenmiş futbol’ demek epey zor olur!

TEK KELİMEYLE HARİKA (OSMAN ŞENHER)

Sezon başından beri Galatasaraylı futbolcular istikrarı bir türlü sağlayamadılar. Dün geceki Osmanlıspor maçına kadar. Cim-Bom ligi dördüncü bitirirse, Konyaspor Türkiye Kupası’nı kazanırsa, Temmuz’un başlarında ilk Avrupa Ligi eleme maçını oynayacak. Futbolcuların bu bilinçle dünkü görüntüleri gerçekten çok iyiydi. Mükemmel yardımlaştılar, birbirlerinin kademesine girdiler. Hele ilk yarı ortaya koydukları mücadele tek kelimeyle harikaydı. Sneijder sahada basmadık yer bırakmadı.

KENDİ ELİNDE

Sinan Gümüş’ün de transfer haberlerini çok duyuyoruz. Bu futbolcu da ilk yarı takımının en iyilerinden birisiydi. Defansına yardım etti, kanattan içeri girerek çok şık bir vuruşla fileleri havalandırdı. Demek ki böyle oynarsa hem hocası memnun oluyor, hem de taraftardan alkış alıyor. Sorun kendisinde. Performansını düzeltirse, kötü bir oyuncu değil. Bu takımda forma giyer. Her şey kendi elinde.

DAHA FAZLASINI YAPAMAZ

Selçuk boş alanlara kaçtı, savunmasının içine girdi, arkadaşlarına iyi paslar servis etti. Kısacası dün gece iyi bir Selçuk seyrettik. Tribünler ‘Sabri reyis’ diye inledi. Müthiş bir özveri ortaya koydu. ‘Gönderilecek’ haberleri onu da kamçılamış. Tolga Ciğerci hem defans hem hücum anlamında bir şeyler yapmaya çalışıyor, iyi de koşuyor. Kesinlikle kötü niyetli bir futbolcu değil. Bir kafa vuruşu da direkten döndü, şanssızlık yaşadı. Tolga bu kadar. Daha fazlasını istersen yapamaz.

ÇOK ŞEY BORÇLU

Son sözüm de Muslera’ya... Çok büyük bir yıldız. İş ahlakı, forma sevgisi... 10 numara bir çocuk. İkinci yarı yüzde yüz iki top kurtardı. Birincisinde Ndiaye ile arasında iki metre vardı. Sakatlanma pahasına kendini topun önüne attı golü kurtardı. İkincisinde yine bire bir karşı karşıya kaldığı pozisyonda rakibin önüne yatarak golü kurtardı. Maç bir anda 2-2 olabilirdi. Hem arkadaşları hem de Galatasaray taraftarı Uruguaylı file bekçisine çok şey borçlular.

OYUNUN HAKİMİ (EVREN TURHAN)

IGOR Tudor, Osmanlı mücadelesine geçen haftaki Gaziantepspor maçının kadrosundan Josue ve Podolski'yi keserek, Eren ve Tolga ile oyuna başladı. Sarı-Kırmızılılar, karşılaşmanın ilk 15 dakikalık bölümünde oyunun hakimiydi. Daha sonra Osmanlı daha etkili ve tehlikeli ataklar geliştirmeye başladı. Galatasaray kötü oynadığı dakikalarda Sneijder'le golü buldu ve rahatladı. Osmanlıspor saldıran, Galatasaray bekleyen durumdaydı..

AHMET ÇALIK AKSADI

Bu durum aslında Galatasaray'ın işine geldi. Arkada daha geniş alan bulan Galatasaray, Sinan Gümüş'le 2. golü buldu. Cimbom böylelikle ilk yarı çok posizyon bulmadan skoru almayı başardı. Defansta Ahmet Çalık ilk yarı aksadı. Genç savunma oyuncusu sıkça zamanlama hataları yaptı..

MUSLERA GEÇİT VERMEDİ

İkinci yarıya etkili başlayan taraf Galatasaray'dı. Ama bu etki kısa sürdü. Sebebi takımın defansı çok geride kurması. Semih ve Ahmet Çalık takımı öne çıkaramadılar. Selçuk ve Tolga defansın arasında sıkışıp kaldı. 2. yarı 60. dakikadan sonra Osmanlı daha etkili oynadı. Bu anlarda Muslera rakiplerine geçit vermedi. Sinan Gümüş yorulunca yerine Rodrigues girdi. Son bölümde etkilide oldu. Galatasaray için kazanmak önemliydi. Oyun iyi değil, ama sonuç iyiydi. Galatasaray, kalan süreçte Fenerbahçe'nin puan kaybetmesini bekleyip Süper Ligi ezeli rakibinin önünde bitirmeye çalışacak..

TUDOR'UN DESTEKÇİSİ... (TAYFUN BAYINDIR)

Igor Tudor’un tıpkı Gaziantep maçında olduğu gibi dün de Osmanlıspor karşısında en büyük destekçisi ilginç bir biçimde yine Sneijder oldu. Önceki haftalarda arka arkaya gol bulan ve hatta Gaziantep maçının assolisti olan Wesley Sneijder dün Advocaat’tan gelen milli takım çağrısıyla yüksek olan moralini zirveye taşıdı. Bu durum onu dün yine sahanın en efektif oyuncusu yaptı. Attığı akıl dolu golde Karcemarskas’ın hatası olsa bile beceri ve teknik çok daha öndeydi. Lig bitirken ışıl ışıl parıldamaya başlayan Sneijder, bu yüksek formunu Hollanda Milli Takımı’nda da ortaya koyarsa o çok arzu ettiği rekoru da kıracaktır mutlaka.

FUTBOL ŞANSSIZLIĞI...

İlk yarısı neredeyse tamamen Galatasaray’ın kontrolünde, ikinci devresi ise bölüm bölüm risk alarak oynayan Osmanlıspor’un etkisinde geçen bir maç izledik. Ligin en yorgunu Osmanlıspor, ikinci yarıdaki temposuyla Galatasaray’ı bir hayli ürküttü. Özellikle Umar ve Webo, Semih-Ahmet Çalık ikilisinin yüreklerini ağızlarına getirdi. Ama final vuruşundaki hem beceri eksikliği hem de futbol şanssızlığı Osmanlıspor’a hakettiği en az bir golü getirmedi.

BRUMA PASLANDI

Sinan Gümüş’ün hakkını teslim etmek lazım. Oldukça uzun süreden sonra ilk on bir oynadığı maçta hem mükemmel bir gol attı hem de paslanmadığını gösterdi. Hazır pastan bahsetmişken Bruma’nın tıpkı Tolga gibi bir hayli paslandığını da söylemeliyiz.

HİZASINI KAYBETTİ (DENİZ ÇOBAN)

Hakem Ali Palabıyık’ın maçta tartışılan bazı kararları vardı. Mücadele 1-0 iken Osmanlıspor’un ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golünde yardımcı hakem Serkan Olguncan hizasını kaybetmişti ve sağlıklı karar verecek durumda değildi.

DURDUĞU YER...

Bifouma kafayla topu Webo’ya gönderdiğinde, Webo savunma oyuncusuyla aynı hizada veya çok az farkla önde görünüyordu. Bu pozisyondan dolayı yardımcı hakemi eleştiremem ancak durduğu yer konusunda eleştirebilirim. 52. dakikada Ndiaye, ceza sahası içinde Sneijder’in ayağına basarak topu kazandı.

PENALTI OLMALIYDI

Karar Galatasaray lehine penaltı olmalı ve Ndiaye sarı kart görmeliydi. ndiaye’ye ikinci sarı 55’te Eren Derdiyok’a faul yapan Ndiaye’nin bu pozisyonda da sarı kart görmesi gerekirdi. 56’da Buruma-Carlos mücadelesinde faul yoktu. Hakem bu hatalı düdüğü çalmasa, Bruma, Karcemarskas’la karşı karşıya kalmış, belki de topu ağlara yollamıştı...

GÜNAYDIN TUDOR (SERHAT ULUEREN)

MADEM Ata’mız 19 Mayıs’ı Gençlik ve Spor Bayramı ilan etmiş, o zaman biz de bu güzel ve anlamlı günde özellikle G.Saraylı gençleri üzmemeye gayret edelim. Gün; eleştiri, yıpratma günü değil. Gün; coşkuyu yaşayıp moral verme, artıları görme günü.

HATTA Dursun Özbek bile sempatik gelmeye başladı bana... Aradan 17 yıl da geçse, yapmış olduğu UEFA şampiyonluğu organizasyonu çok hoş oldu. Tebrik ediyoruz Özbek ve arkadaşlarını.

TUDOR’UN lig biterken gerçekleri görüp doğru 11’e yönelmesi elbette önemli artılarındandı. Çünkü bu takımda Sneijder, Podolski, Eren ve Sinan aynı anda oynamamalı. Podolski etkili sol ayağını kullanacak diye birçok maçta G.Saray 10 kişi oynadı. Defansif özelliği hiç yok, adam kovalamıyor ve hareketli bir ofansif özelliği de yok. 23 yaşındaki Sinan Gümüş’ün kumaşının iyi olduğunu, süratiyle çabuk adam geçtiğini ve çerçeveyi gördüğünde de golü bulduğunu düne kadar Türkiye zaten görmüştü. Nitekim geç de olsa Tudor bu gerçekle yüzleşti ve Gümüş’ü ilk 11’de oynatarak doğrusunu yaptı. Sağlıklı bir Sinan’da kötü de oynasa ısrar edilmeli ve süre verilmeli.

Bugün Sinan meziyetlerindeki bir oyuncuyu almaya kalksan en az 7-8 milyon Euro bonservis ödersin. Madem elinde Sinan var neden oynatılmaz, kenara atılır olacak şey değil.

Canlı Skor


Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler