SPOR

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Spor yazarlarından Ukrayna-Türkiye maçı değerlendirmesi

A Milli Futbol Takımımızın 2018 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde Ukrayna'ya 2-0 mağlup olmasını değerlendiren usta yazarlar, teknik direktör Mircea Lucescu'yu sert bir dille eleştirdi. Lucescu'nun çıkardığı 11'in doğru olmadığı noktasında birleşen spor yazarları, buna karşın play-off şansımızın sürdüğünü dile getirdi.

Spor yazarları, Türkiye'nin Ukrayna'ya 2-0 mağlup olduğu karşılaşmanın ardından değerlendirmelerde bulundu.

Usta kalemlerin görüşleri şöyle;

KİMİ SUÇLAMAK GEREKİR? (ŞANSAL BÜYÜKA)

Konoplyanka, her topta beş metre geriden gelip Şener’i geçip, ya vurdu, ya asist yaptı... Ama her defasında Şener’i geçti... Kabahat Şener’de mi, çaresizlikten kendi takımında oynamayan Şener’i ilk onbirde oynatmak zorunda kalanlarda mı? Mehmet Topal’ın hem son milli maçlarda, hem kulübüyle oynadığı Vardar maçında stoper olarak ne büyük yanlışlar yaptığını herkes gördü, herkes biliyor... Ama bu ülke yeteri kalitede stoper yetiştiremediği için çaresizlikten yine Mehmet Topal oynuyorsa, acaba kimleri suçlamak gerekiyor...

Lucescu deseniz zaten kadroya aldıklarıyla, almadıklarıyla maça 1-0 yenik başladı... Maaşallah üç günde de bize uydu... Çocuk kandırıyor, “Oğuzhan formsuzdu, Bursa maçında izledim çok beğendim, milli takıma aldım“ diyor. Oysa Beşiktaşlı yöneticiler dahil herkesin fikri, Bursa maçında Oğuzhan‘ın son derece etkisiz olduğuydu...

İki gündür bizim milli basketçileri seyrediyorum... Hepsi genç, hatta toy, “acemiler mangası“ gibi... Ama öyle mücadele ediyorlar, öylesine “ölümüne“ oynuyorlar ki, gelsinler “canımızı yesinler...“ Ama milli futbol takımımızda o adanmışlık da yok... Hayal satmayalım... Bizim ülkedeki futbol düzeninden, futbol anlayışından, futboldaki bu “yalan dünyadan“ ne milli futbolcu çıkar, ne de milli takım...

KİMSE ANLAYAMADI (GÜNTEKİN ONAY)

Hücum yapamadık. Savunmayı hiç beceremedik. Ukrayna dün gece her alanda 90 dakika boyunca bizden çok daha üstün bir futbol sergiledi. Lucescu, Milli Takım’daki ilk sınavında net bir şekilde sınıfta kaldı. Öyle ki eleştirdiği VAR sistemi dünkü maçta olsa 2 gol de geçersiz sayılacaktı. Sahaya sürdüğü 11’deki 4-5 oyuncunun yetesizliklerini tüm Türkiye biliyor ve neden ilk 11’de oynadıklarını kimse anlayamadı.

Oyuncular kuşkusuz elinden geleni yapıyor. Kimseyi hedef gösterip yargılamak istemiyorum. Lakin Mehmet Topal’ı stoper oynarken nerede seyrettin Lucescu? Şener 1 tane lig maçında oynadı mı ? Nerede gördün? Ozan formsuz ve ülkenin en çok eleştirilen oyuncusu… Arda Turan, Nuri Şahin, Emre Mor, Ömer Toprak gibi uluslararası isimleri yedek bırakmak için mi çağırdın? Tecrübeli ve sezona iyi başlayan Beşiktaş’ın sol beki Caner’in nesi eksikti de yanında oturttun?

Grubumuzdaki bir diğer maçta yenildi. Şansımız sürüyor. Ancak sahaya çıkan takımın yeterliliği fazlasıyla tartışmaya açık. Eğer doğru yaptığını düşünüyorsan hocam Hırvatistan maçına da lütfen aynı kadroyla çık. Yarmolenko ve Konoplyanka dışında nitelikli oyuncusu olmayan vasat bir Ukrayna karşısında ne yazık ki futbol adına hiç bir varlık gösteremedik.

AHMAKÇA DEĞİL Mİ? (UĞUR MELEKE)

Mehmet’i stoperde daha önce İzlanda ve Vardar önünde izlemişiz. Sonuçlar ortada. Fenerbahçe, Şener’in pozisyonuna oyuncu almış, Ozan’ınkine arıyor. Sebepleri belli. Konoplyanka, Konya’da Şener’i perişan etmiş zaten bir defa. Einstein’ın deyimiyle, aynı şeyleri tekrar tekrar yaparak farklı sonuçlar beklememiz ahmakça değil mi?

Eğer yine Ömer’i değil de Mehmet’i stoperde izleyeceksek, Çalhanoğlu’nu çizgide kullanacaksak, göbekte göbekli Ozan’ı seyredeceksek biz niye göreve Lucescu’yu getirdik ki? Terim de bire bir aynı şeyleri yapıyordu zaten! Dün ilk 11’i seçen ‘Mircea Terim’di sanki.

TFF’nin Lucescu seçimini olumlu karşılamıştım, çünkü onun 2000-2004 dönemindeki gibi çalışkan ve adil olacağını düşünmüştüm. Arda’nın ayağına gidip milli takımı affetmesini(!) isteyeceğini, kendi eliyle bir Oğuzhan krizi yaratacağını öngörememiştim elbette. Dün umarım o da milli takımın esas sorununun, ismi oyununun önünde gidenler, çenesi ayağından fazla çalışanlar olduğunu fark etmiştir.

İLK 11'DE KAYBETTİK (ALİ ECE)

Maçı ilk 11’imiz belli olduğunda kaybettik. Sadece cılız bir şut çektiğimiz ve rakip ceza alanında bir kez topla buluştuğumuz çok kötü bir ilk yarı oynadık. Ayrıca hakemler de kötüydü.

Daha önceki maçlarda ne yapmadıysak onları yapmamız gerekiyor. Emre döndüyse yanına Oğuzhan tipi oyun geliştirecek pas futbolu oynayabilen bir isimle eşleştirmek gerek.

ZAVALLI BİR TAKIM (AHMET ÇAKAR)

İzlanda, Finlandiya'ya yenilmiş ve bize gün doğmuştu. Ama maç bir başladı ki o da ne, zavallı bir Milli Takım. Kendi yarı sahasında sağa-sola pas yapan, orta sahayı geçemeyen, ileriye top atamayan, attığında defans bloğunu ileriye çıkarttığında da sürekli pozisyon veren bir Milli Takım gördük.

Millet olarak gerçekten büyük acı çekiyoruz. Oysa biz böyle miydik... Daha birkaç yıl öncesine kadar iyi takımdık. Ukrayna gibi bize yakın takımlarla rahatlıkla oynar, yener, yenilir ama ezilmezdik. Dün gece ezildik... Bizden çok daha iyi olmayan bir takım, bizi darmadağın etti... Beklerimiz komik duruma düştü. 6 metre arkasından koşup, 16 metre topla buluşup pozisyon yakaladılar.

Normal şartlarda Hırvatistan bizi, hırdavat gibi yapar. Millet olarak böyle bir futbolu, böylesine skorları asla hak etmiyoruz. Kabul, sahada da hokkabaz bir hakem vardı. Yediğimiz ilk gol açık ofsayt. İkinci gol top dışarıdan çevrilmiş olabilir. Ayrıca ikinci yarıda da Cengiz'e yapılan mutlak bir penaltı es geçildi ama bu rezil hatalara rağmen hiçbir şey diyemiyoruz. Hakem kötü ama biz Milli Takım olarak skandalız.

TANIMADIĞI İÇİN (RÜŞTÜ REÇBER)

Dün herhalde milli takımımızın oyuncularını iyi tanıyamadığı için’ diyelim; sahaya doğru şekilde çıkaramadı. Hadi bu şekilde çıkaramadı; sonrasında yapacağı hamlelerle bu işi çözer diye düşündük. Ama sadece düşündüğümüzle kaldık.

Maç boyunca ne zaman önde baskı kursak Ukrayna takımı bocaladı, defanstan top çıkaramadılar ve hatalar yaptılar. İki tane ağır savunmacısı varken, ilk defans arkası koşumuzu 60’ıncı dakikada yaptık. Ukrayna’da Konoplyanka ve Yarmolenko’nun en tehlikeli isimler olduğunu biliyorduk. Ve maçta da bizi yıkan isimler bunlar oldu.

Burada Lucescu’ya şunu söylemek isterim; kendi futbolcularını bu kısa sürede iyi tanıyamamış olabilirsin ama uzun yıllar o ülkede yaşadığın için rakibi yakından bilmen gerekir. Bir diğeri de şu; ‘Neden bizim sahada rakibe tehdit olacak bir oyuncumuz yoktu?’ Futbolcu arkadaşlarıma da şunu söylemek isterim; dün akşamki kabullenmişlik ve pes etme duygusu hiç mi hiç yakışmadı.

HALLAÇ PAMUĞU GİBİ... (LEVENT TÜZEMEN)

İlk maçta Emre Mor Ukranya'yı hallaç pamuğu gibi atmıştı. Ukranya'nın pas trafiğini izleyen ve sadece topun peşinden koşan Milli Takım'ın hali 'Dolap beygiri'ne benziyordu. Luce'nin "Oynayan oyuncu" modeli anlayışıyla ve fizik gücüne dayalı oyunculardan kurduğu Milli Takım Ukranya karşısında pozisyona bile giremedi.

Fransa'daki Terim'li Milli Takım dahil ben hiç bu kadar ruhsuz, ezik, üretmeyen, teslimiyetçi bir oyuncu grubu görmedim. Hadi hücuma gidemedik, savunma bile yapamadık. Top bize geçtiğinde Ukranya sahasında 10 kişiyle bizi karşıladı. Biz ise savunmada hep az adamla yakalandık ve pozisyon hatası yaptık.

Lucescu dün maçtan sonra hakemlerin yanına koşup hatalı gollere itiraz etti. Eğer Fatih Terim olsaydı biri ofsayt, diğeri auttan çevrilen toptan yediğimiz iki gole, İngiltere ile oynadığımız özel maçtaki gibi anında 4. hakeme koşar itiraz ederdi.

Yerel Seçim 2024


Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler