SPOR

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

'Eşyalarını toplamaya başladı'

Spor yazarları Fenerbahçe'nin Krasnodar ile 1-1 berabere kalarak UEFA Avrupa Ligi'ne veda ettiği karşılaşmayı değerlendirdi.

KORKU VEREN (İLKER YASİN)

Aradan geçen bir asır sonra şimdilerde her evin, her ekibin elinde var ve de yanında sayısız desteklerle. Pele, Platini, Keegen, Maradona, Ronoldo, Messi, Lefter, Metin Oktay, Sergen Yalçın... Ve bugünlerde Van Persie. Hepsi birer silahtı. İki ayaklı maçlar sabır ister. Tahammül, dikkat, konsantrasyon şarttır. Hele hele ilk maçı 1-0 kaybetmişseniz, yani deplasmanda gol atamamışsanız. Neydi o başlangıç? Saldıran F.Bahçe; Alper, İsmail ve Sow ile ilk beş dakikada rakibe korku veren...

PAS TUTMUŞ SİLAH

Heyecan çabuk bitti. Daha yedinci dakikada Smolov, orta alanda kaybedilen bir topta Skrtel ve Kjaer arasından rüzgâr gibi geçti ve F.Bahçe’nin kupadaki kaderini belirleyen golü attı. Yukarıda, “Hepsi bir silahtı” dedim. Futbol tarihinin büyük silahlarından bazılarını yazarken, Van Persie’yi de aralarına koydum. Advocaat’ın, aylardır fizik yetersizliği nedeniyle oynatmadığı Van Persie’yi bu maçın kadrosuna koyması, tetiği pas tutmuş silahtan ateş beklemesi gibi bir şeydi.

EGOLARI ŞİŞİK

Oysa F.Bahçe, Manchester, Feyenoord ve Lokomotiv gibi takımlara iki ayaklı maçlarda seyirci desteğini aldığı zaman bu stadı dar ve ziyan eden bir takım. Geçen yıl Leros’taki dostum Dimitri’nin söyledikleri hep gerçekleşti ve Pereira gitti. Yerine gelen Advocaat’ın kariyerine laf söyleyecek halimiz yok. Ama doymuş ve olmuş, egoları da şişik insanlar ne olursa olsun, çabuk pes ediyor, sıkılıyor. “Ve isterseniz giderim” diyor, Advocaat gibi..

PROTESTOLAR NORMAL (UĞUR MELEKE)

FUTBOLCULARIN mücadelesinde bir eksiklik yok. Advocaat’ın da elindeki malzeme yetersiz. Tribünün tepkisi de doğal olarak yönetim aleyhinde. Protestolar son derece haklı.

DAHA FAZLA BAHANE..

IGOR Shalimov, bu takıma 6’ncı haftada geliyor. Ligleri 3 aylık kış tatilinin içinde. Sezon başı transferi yapamadığı gibi devre arasında ideal sol beki Jedrzejczyk’i, yetenekli Ahmedov’u ve Kouassi’yi kaybediyor. Gitmek isteyen Ari’den de faydalanamıyor. Ama devre arasında İsveç ve Macaristan’dan genç ve ucuz futbolcular almışlar, onları 11’e monte etmişler. Kısacası, Shalimov’un Advocaat’tan çok daha fazla bahanesi olabilirdi, mazeret üretmek isteseydi... Lâkin genç teknik adam mazeret üretmiyor, çalışıyor. Muhteşem bir Marbella kampı yapıyorlar, 15 günde 7 hazırlık maçıyla Fenerbahçe karşısına iyi bir fiziksel seviyeyle çıkıyorlar.

GERRARD'A NAZİRE (MERT AYDIN)

Hangi hocayla ne oynayacaklarını anlayana kadar ligde puanları kaybeden futbolcuların şefkate ihtiyacı vardı. Oyunun başında bu ilginin gereği yapılmış baskı kurulmuştu. Haklı olduğunu düşündüğüm penaltı itirazı tribünleri iyice alevlendirmişti. İşte Martin Skrtel o sırada birkaç yıl önce o dönemki takım arkadaşı Steven Gerrard'ın yaptığına nazire yaptı. İngiliz'in ayağı kaymıştı. Skrtel ise göz göre göre topu rakibin ayağına attı. Soğuk duş etkisi yaratan bir gol. Sonrasında Fenerbahçe, yarı alanına kapanan rakibe baskıyı kuruverdi..

EZİYET GİBİ 3 AY

Oyun sıkışmaya, istediği topları alamayan Lens sinirlenmeye ve oyundan düşmeye başladı. Sonrası kaleci Volkan'ın sakatlanışı ve artık geç kalan diğer değişiklikler. Belki de Advocaat'a olan güvenin ve onu Obradovic ilan eden zihniyetin iflası. İlk maçta ortaya konan ya da bir başka deyişle konamayan futbol ve yenilgi, gecenin karanlık kalmasında payı büyüktü. Ve sadece uzun toplarla rakibi korkutmanın imkansızlığını unutmayalım. 2 maç var, 3 maç yok. Van Persie'ye ne diyelim? Pereira'yı mı suçlayalım yine? Kaliteli oyuncular var Fenerbahçe'de. Ama takım kalitesi düşük. Çünkü iyi kurulmamış. Dengesiz ve sıkıntısı bol bir takım kurulmuş. Tribünlerin maçın sonunda kimleri hedef gösterdiğine bakarsak kimlerin sorumlu olduğunu anlayabiliriz. Fenerbahçeli futbolcular, sezon sonuna kadar nasıl motive olacaklar? Şimdiden o gidecek, bu gidecek haberleri medyada yer almaya başladı bile. Eziyet gibi bir 3 ayın başlangıcı oldu dün gece..

RUSLARA HOŞGÖRÜLÜYDÜ (DENİZ ÇOBAN)

Raczkowski dün gece de kart gösterirken cömertliğini esirgemedi ve elini 8 kez cebine attı. Yine de Rus oyunculara karşı oldukça hoşgörülüydü. Kabore’yi dört kez uyarmasına rağmen, beşinci ihlalinde ancak kart göstermesini anlayamadım.

NET PENALTIYDI

Maçın hemen başında Skrtel’in omzundan çekilerek düşürüldüğü pozisyona devam demesi anlaşılır gibi değildi. Pozisyon net bir penaltıydı. Dönen top Fenerbahçe kalesine gol oldu ve maçın gidişatı tamamen değişmiş oldu.

TİYATRO İZLEDİK (ATİLLA GÖKÇE)

Futbol değil, tiyatro izledik... Hepsi de oynar “gibi” yaptılar... Şut çeker “gibi” yaptılar. Korner atar “gibi” yaptılar. Savunma, savunma “gibi”oynadı. Orta alan oyun kurar “gibi”. Van Persie ve hücumcular da hücum eder “gibi”! Tiyatronun en yaygın tanımlamalarından biri de “gibi yapmak” değil mi? O yüzden işte “tiyatro” diyorum...

TUR BİLETİNİ ALABİLİRLERDİ

Büyük iddiaların, büyük oyunların kulübü Fenerbahçe, ne yazık ki sahada kendi büyüklüğüne yakışmayan eğreti bir takımla mücadele ediyordu. Daha doğrusu mücadele eder “gibi” yapıyordu. Bu tiyatrodan Krasnodarlı oyuncular komedi eğlencesiyle “gülerek” ayrıldılar. Çantalarında son 16’ya kalmanın şık paketleri vardı. Fenerbahçe açısından oynadıkları da izledikleri de -maalesef- beklenmedik bir dram oldu. UEFA Avrupa Ligi son 32 turunda gerçekten büyük bir talihsizlik yaşadı Fenerbahçe... Orada 4., burada 7. dakikada yedikleri goller, evet kaza golüydü. Dram da orada başladı zaten... O golleri yedikten sonra bol vakitleri vardı. Dikkatle, özenle, disiplinle gerisini oynasalar orada da burada da maçı çevirebilirler, tur biletini alabilirlerdi.

BÜYÜK SÜRPRİZ (MURAT ÖZBOSTAN)

Rus temsilcisi Krasnodar, 2007 yılında kurulmuş... Yani 10 yıl önce.. Dün de Kadıköy'de kuruluş yıldönümlerini yıldızlar topluluğu olan ve kendisinden 3 kat daha fazla futbolcu değerine sahip, 100 yılı aşkın kökleriyle Türk futboluna birçok başarı kazandırmış Fenerbahçe karşısında kutladı... Pastasını da, ilk maçı 1-0 kazanmanın verdiği avantajla, tur atlayarak kesti... Dünkü maçın teknik ve taktiği bir tarafa, Fenerbahçe'nin Rusya'dan yenilgiyle dönmesi zaten büyük bir süprizdi.

KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER..

Dün de yaptığı açıklamalarla Fenerbahçe'deki bağlarını çoktan koparmış olan Dick Advocaat'ın ezberlenmiş, korkak ve çaresiz futbolu, sahaya çıkan sarı-lacivertli kramponların akıl, yetenek ve özgüvenden yoksun oyunu, stada gelen taraftarını bir kez daha kahretti. Taraftar, bu sezon stada gelmemekte haklı... Kimse üzülmek ve acı çekmek için maça gitmez... Evet futbolun en temel unsuru olan taraftar 'istifa' seslerinde de haklı... Sadece Advocaat'ın gitmesi yetmez, yeniden diriliş için, yeni bir yapılanma ve yeni bir futbol felsefesi için yönetimde de köklü değişikliklerin olması gerekiyor...

AKILLICA VURSA (GÜRCAN BİLGİÇ)

Sorun elenmekte değil, bu durumları defalarca yaşadı Fenerbahçe. Üstelik elenen takımın alkışlanarak soyunma odasına gönderildiği çok maç da oldu. Ama Fenerbahçe seyircisini tribünlerden uzaklaştıran, ya da maç hala devam ederken "istifa" diye bağırtan dinamiklere bakıldığında, gerçek sorun bulunacak. Sow kalede kaleci bile yokken topa hınç içinde olmadan, akıllıca vursa, Fenerbahçe turu geçecek, herkes önüne bakacak, 'kurada kim çıkacak' diye bekleyecekti.

O VARSA BİZ YOKUZ

Sahadaki oyunculara kızanlar çoktur. Tavsiyem kızmasınlar; üzülsünler. Çünkü bu oyuncu grubunun yapabileceği bundan daha fazla değil. Becerileri de sınırlı, yetenekleri de, oyun akılları da bu kadar çünkü. Aziz Yıldırım taraftarının arkasında olduğu günleri hatırlasın. Beğenmediği Aykut Kocaman 29 yıl sonra kupayı getirdi, Avrupa Ligi'nde yarı final oynattı, üç sezon şampiyonluğu zorladı. Kovduğu Ersun Yanal en gövdeli şampiyonluğu yaşattı. Taraftar hep yanındaydı. Ne zaman ki, camianın kalbinden uzaklaştı, "Onlar mı yaptı, ben yaptım" dedi. Tribünler de boşaldı, "O varsa, biz yokuz" diyenler çoğunluğa geçti.

İSTİFA HİKAYESİ

Kumpas Davası'nın ilk gününde, bu hainlerden zulüm görmüş diğer kulüplerin nerede olduğunu soruyordu. Halbuki boş tribünlere, "istifa" diyenlere bakıp, kendi taraftarının nerede olduğunu merak etmeli. Ama sormayacak kendine "nerede yanlış yaptım" diye. Çünkü çevresindekiler "haklısın başkan" diyecekler, O da bunlara inanacak. Yenisi gelene kadar "istifa" hikayesi budur.

GOL GELİYORUM DEDİ (ÖMER ÜRÜNDÜL)

Krasnodar gücü sınırlı bir takım. İlk maçta da teşhis ettiğim gibi en büyük saha içi rahatsızlıkları, geriden topla çıkarken riskli paslarla fazla top kayıpları yapıp, defansta dengesiz yakalanmalarıydı. Bu aslında Fenerbahçe için çok önemli bir avantajdı. Fenerbahçe de beklenildiği gibi hırslı bir başlangıç yaptı maça... İlk 5 dakikada öyle bir girişimler oldu ki, gol 'geliyorum' diyordu. Ama defanstaki basit hata sonucu rakip şok bir golle beklenmedik anda önemli bir skor ve moral avantajı yakaladı. Fenerbahçeli futbolcular da bu golle tam bir şoka girdi.

4 MAÇTIR YÜRÜYOR

Fenerbahçe'nin saha içi organizasyonu ve set oyunu çok yetersiz. Belli ki uzun ve duran toplara gidecek maç. Ve yoğun baskı kurulacak. İşte orada Fernandao'dan faydalan. Zaten takım tertibin hatalı. Sow 4 maçtır yürüyor. Van Persie bitmiş. İkisine birden görev veriyor... Aslında herşey bitmemişti. Fenerbahçe devre sonunda beraberliği de buldu. Advocaat ikinci yarının başında değişikliklere gitse Fenerbahçe yine istediği golleri bulabilirdi. Ama değişiklikleri 72'nci dakikadan sonra yaptı... Baştan beri oyunu yüksek tempo ile zorlayan futbolcular artık o dakikadan sonra fizik olarak iyice düştü. Zaten Van Persie ile Sow yüzünden de iki kişi eksik oynuyorlardı. Ondan sonra doğal olarak bu değişikliklerden de fayda gelmedi.

YILDIRIM'DAN MASALLAR (ERMAN TOROĞLU)

Aziz Yıldırım'dan masallar: "Aslanım, koçum, sen en büyüksün. Biz şike yapmadık. Herkes şike yaptı. Hakem hakkımızı yedi. Herkesi mahkemeye vereceğiz. Futbol Federasyonu'nda Beşiktaşlı kimse kalmayacak. Futbol Federasyonu, Galatasaray'ın istediklerini yapıyor. Tahkim ve Disiplin Kurulu'ndaki bütün Fenerliler istifa etsin. MHK Başkanı'nın acilen istifa etmesi gerekir. Ne yaptımsa Fenerbahçe için yaptım. İnşaattan da anlarım, futboldan da anlarım. Federasyonun yaptığı ihale geçersiz. İhalede fesat var. Naklen yayınlar böyle yapılmamalı. Bütün takımlar şike yapıyor. Biz temiziz. Hakemler aleyhimize düdük çalıyorlar."

TEREYAĞ GİBİ

Hakemin takdir haklarını dün gece tereyağ gibi kendine kullanan takım Fenerbahçe. Rakibin geldiği pozisyonlarda kalesinde devamlı tehlike gören takım Fenerbahçe. Doğru dürüst gol pozisyonuna giremeyen takım Fenerbahçe. Böyle tereyağ bir hakemi bulduktan sonra ona yine itiraz eden takım Fenerbahçe. Böyle bir rakibe elenen takım Fenerbahçe.

SUÇLU FEDERASYON OLUR

Karşılaşmanın sonuna doğru "Yönetim istifa" diyen kulübün taraftarları, F.Bahçe taraftarları. 18 sene aynı başkanı ısrarla seçen kulübün kongre üyeleri, Fenerbahçeliler. Mutlak suretle dün geceki maçın sorumlusu da bu Futbol Federasyonu olacaktır, bu MHK olacaktır. Bu Disiplin ve Tahkim Kurulu olacaktır. Utanmasalar, sıkılmasalar salı günü bu beyanatı verirler. Ben ne söyleyeceklerini tahmin ediyorum: Vatan, millet, Cumhuriyet. Çünkü bir Cumhuriyet onlarda var. Bizde yok. Bizimki Türkiye Cumhuriyeti...

OFANSİF HAMLESİ YOK (OKTAY DERELİOĞLU)

Moussa Sow'un iki kez aynı yerden gol kaçırması büyük şanssızlıktı. İkinci yarıda Advocaat'tan tur için ofansif hamleler bekliyordum. Ama yine takım savunmasını düşündü.

ADVOCAAT İLE OLMAYACAK

Bu tür maçlar puan maçları değil. 3 gol bulmak zorundasınız. Josef ve Mehmet Topal'dan birini çıkartıp oyuna ofansif bir oyuncu sokabilirdi. Ama Sow'u çıkartıp yine Fernandao'yu aldı. Advocaat'la bu işin olmayacağı belli..

FORMÜLÜ BULAMADI (İLKER YAĞCIOĞLU)

Böyle maçlarda rakip öne geçtiği andan itibaren sahada futbolcu olmak çok zordu. Fenerbahçe'li oyuncuların bütün morali ve özgüveni kayboldu. Taraftar tepkisi de başlayınca açıkçası turu geçmek mucizelere kalmıştı. Devrenin son anlarında gelen gol ikinci yarı için beklentilerimizi artırsa da Fenerbahçe'nin hücumdaki zaafı bu maçta da boy gösterdi. Sarı-Lacivertliler iyi kapanan Krasnodar defansını da açacak formülü bulamadı..

EŞYALARI TOPLAMAYA BAŞLADIĞI...

Advocaat'ın daha ikinci yarıya başlarken Josef'ten vazgeçip Fernandao'yu oyuna alması ilerleyen dakikalarda da etkisiz Lens'i çıkartıp Volkan Şen'i oyuna sürmesi daha mantıklı olanıydı. Ama Hollandalı risk alması gereken yerde yine Mehmet Topal- Josef ikilisinden vazgeçmedi. Gol atmaktan ziyade "aman ikinciyi yemeyim" diye düşündü. Ve bu değişiklikler de tepki çekti. Fenerbahçe dün akşam Avrupa'ya veda etti. İşin üzücü tarafı kendinden çok daha tecrübesiz ve kalitesiz bir takıma elendi. Manchester'ı Feyenoord'u pozisyon vermeden yenen bir takımın dün gece ortaya koyduğu futbol tek kelimeyle hayal kırıklığı yaratttı. Bu sonucun ardından Advocaat'ın eşyalarını toplamaya başladığını söylemek çok yanlış olmasa gerek..

Canlı Skor


Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler