SPOR

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

'Fenerbahçe artık büyük takım değil'

Spor yazarları Fenerbahçe'nin 0-0 berabere kaldığı Kasımpaşa maçını değerlendirdi.

DURUM VAHİM (ERCAN GÜVEN)

Şampiyonluğu geçin!.. Durum çok daha vahim... Koskoca Fenerbahçe çınarına “sıradan takım” plaketi çakıldı Kasımpaşa beraberliğinden sonra. Üstelik “hakkıyla”! Neden mi? Sezon başından beri “kabahati” teknik direktöre bulamazsak futbolcuların fizik ve psikolojik performanslarına bağlardık değil mi? Ah bir ahengi yakalasalar! Ah bir istekli olsalar!.. Oynadılar işte!.. Hele ikinci devrede arzuyla, hırsla hatta aceleyle oynadılar. Hızlıydılar... Rakibe yakın ve temaslıydılar. Tempo yaptılar. Mesafe rekorlarını zorladılar. Lakin, ortada ne pozisyon vardı ne umut.

BÜYÜK TAKIM DEĞİL

Çok hüzünlüydü Fenerbahçe’nin hali çok... Niyet edip beceremeyen yaşlı bir dev gibiydi. Sadece ikinci yarının başında Volkan Şen üzerinden bir iki kıvılcım çakabildi 90 dakikada. Stoch’un adam eksiltmesiyle orta yapmasıyla heyecan getirebildi sahaya. Ama gol de yok gol ihtimali de. Mehmet Topal isyan ediyor, Wiel çabalıyor ama Kasımpaşa duvarına çarpıp dönüyordu hepsi. Artık büyük takım değildi Fenerbahçe. En azından bu sezon için.

YA TUTARSA

Teknik direktör Advocaat’a gelince... Oldum olası beğenmediği futbolcuların eksik versiyonu ile adına “rotasyon” denilen fanteziden başka bir şey yapamazdı zaten. “Ya tutarsa” deyip, Beşiktaş’ın yenilmezliğine son vermiş, Başakşehir’e dört çekmiş Kasımpaşa karşısına Fenerbahçe’nin “dört lastiğini” değiştirip çıktı Advocaat. Sağ öne Volkan, arkaya Van der Wiel, sol arkaya İsmail, öne Stoch. Rusya’da patinaj yapan takıma kar lastiği... Güzel de... Daha önce ne zaman bir arada oynadıklarını ben hatırlamıyorum. Yine Rusya’dakinden farksız takım. Advocaat’ın aşağılamaları da bir etken olmasın sakın!

AYIP AMA GERÇEK

Fenerbahçe’nin tepeden tırnağa ayarı bozulmuş bir kere. Büyük takım kategorisinden düşmüş. İstese de dönemiyor artık. Radikal kurtulma gayretleri daha da batırıyor. Sıradan takım şüphesi yerleşmişti insanların yüreğine; dün Kadıköy’de o da gerçek oldu işte. Bundan sonra Fenerbahçe parlarsa, bir Krasnodar rövanşında parlayabilir, bir de derbilerde... Onun dışında sezonun geri kalan üçte biri Antalyaspor’u geçmek, Başakşehir’den kopmamak gibi “ince” hesaplarla geçecektir maalesef.
Ayıp ama gerçek!

KARİYERİNE LAF EDEMEZ (RÜŞTÜ REÇBER)

Advocaat’ın teknik adamlık kariyerine ben dahil hiç kimse laf edemez ama Fenerbahçe’de geldiğinden bu yana yaptıklarını masaya yatırdığımda kendisi ile ilgili birkaç tespitimi paylaşmak bence en doğrusu. Haklı olduğu noktalar var: Sezon başı bu takımı kendisi kurmadı, devre arasında belki istediği transferler yapılmadı ama Fenerbahçe yönetimi ve camiası gerçekleşmeyen bazı şeylere rağmen Advocaat’tan da bir takım iyi şeyler görmeyi bekledi.

SAYIN ADVOCAAT

Advocaat lig başlar başlamaz Salih’i, “Benim kapasiteme uygun değil” diyerek sildi. İlerleyen haftalarda Van der Wiel, Emenike, Aatif ve Stoch’u da (Ki Stoch sezona, Avrupa maçları dahil, iyi başlangıç yapmıştı) düşünmediğini bildirdi. Sonra bakıyoruz bu oyunculara bel bağladı. Advocaat diyor ki, “Türk futbolcusu çok duygusal...” Duygusallığın olmadığı hiçbir işte de başarı olmaz sayın Advocaat!

KORKAK FUTBOL

Bu bel bağladığın oyuncularla bir duygusal bağın olsaydı inan ki sahadaki performansları çok daha farklı olurdu. Tamam, profesyonellikte ayrışmalar olacaktır ama bunu yaparken futbolcuları taraftarın önüne atmayacaksın. Korkak futbol anlayışı da cabası

HATIRLATMASI GEREKİYOR

F.bahçe, Kasımpaşa maçında tüm bunlarla boğuşurken fizik sorununun bir kez daha gün ışığına çıktığını gördük. Avrupa maçı sonrası dinlenmek için yeterli zamanı olmasına karşın F.Bahçe’nin dayanıklılık ve kondisyon yönünden çok geride olduğunu bir kez daha izledik. Belki hedeften kopulmuş olabilir ama F.Bahçe takımındaki futbolculara da giydikleri formanın ne kadar önemli olduğunu birinin hatırlatması gerekiyor!

BECERİ TÜKENİYOR (GÜRCAN BİLGİÇ)

Maçın gidişatı, temposu, beklenen düzeyde kaldı. İki rakibin puan kaybettiği bir maç gibi değil, Fenerbahçe'nin daha önceki tecrübelerindeki bir kopyayı izlettiler. Evet; istiyorlar ve yapmaya çalışıyorlar. Sonuç; beceri bir noktada tükeniyor ve son harekete gelindiğinde, bu haftaya kadar neden bu kadar puan kaybedildiği anlaşılıyor. Rakiplerin önlem oranını çok azalttığı, sadece belli bölge kontrolleri ile etkisiz hale getirdiği bir takım oldu Fenerbahçe.

HERKES VAZGEÇMİŞ

Herkes vazgeçmiş Fenerbahçe'de... Seyircisi yalnız bırakmış takımı, teknik direktörü de beğenmiyor sahadakileri.
Yönetim, yine "yönetme" sevdasına düşüp, kulübe ile çekişir halde. Fenerbahçe TV'de Advocaat'a en sert cümleler kuruluyor. Pereira'ya bile söylenmeyen kelimeler ediliyorsa, 'birisi' izin vermiş, yolu açmış demektir. Her tarafta yalnızlık var kısacası. Birisi, ötekine güvenmiyorsa; bu ortamdan kenetlenme veya aidiyet değil, vazgeçme çıkar.

GURUR DUYSUNLAR

"Neden olmadı?" diye soruyorsanız, Advocaat'ın bakışıyla cevap verelim: "Nasıl olsun?" Lens ile Alper'in cezasında, yerine oynayanlar üretemediler. Moussa Sow'un santraforluğuna bir kez daha güvenilmez damgası geldi. Ozan'ın bireysel penetreleri veya Stoch'un sürekli şut araması dışında da belli plan yok. Takımı bu hale getirenler için en kötüsü; sonucu fatura edecekleri bir hakem yönetimi de yoktu sahada. Bülent Uygun bir gün önce söyledi, biz de tekrarlayalım: "Eserleriyle gurur duysunlar..."

ADETA HAYALET (ÖMER ÜRÜNDÜL)

Fenerbahçe, ilk yarıda hırslıydı, tempoluydu ama alışılmış biçimde ofansif girişimlerde plansız, programsızdı. Bunun sonucunda da 45 dakika boyunca baskılı oyunda tek pozisyon bulunamadı. Volkan Şen bu yarıda maç eksikliğinden oyuna ısınamadı, faydasız koşular yaptı. Sow, son haftalarda olduğu gibi adeta bir hayaletti. Stoch, uzun süredir forma şansı bulamamasına ve moral bozukluğuna rağmen ileride en etkili isimdi. Birkaç defa adam eksilti, ileriye doğru mesafe kat etti, 2 şut denedi, ortalar yaptı. Bu yarının bence en önemli artısı takım savunmasının ihmal edilmemesiydi.

TEŞHİS EDEMİYOR

Fenerbahçe'de tabii ki köşü gidişatın bir numaralı sorumlusu Dick Advocaat. Sorunları, tam teşhis edemiyor. Kadro yapısında organizyon eksikliğine neden olacak faktörler var. Kadro tercihlerinden, 'şapkadan tavşan çıkaran' oyuncu tercihleri, çok uzun süre kötü oynayanlara göz yumması gibi. Örneğin son 4 maçtaki performansıyla Sow... Bana göre; dün ilk devredeki Sow- Fernandao değişikliği de kendi iradesiyle değildi. Günümüzde futbol iki yönden oynanır hem ofansif hem defansif. Kasımpaşa dün takım savunmasını mükemmel uyguladı. Ama hücum planları çok olumsuzdu.

RAHAT EDECEĞİM (ERMAN TOROĞLU)

Ben futbol oynasam Kasımpaşa'da Gençlerbirliği'nde, Antalyaspor'da forma giysem, Fenerbahçe, Galatasaray ile kendi sahamda oynamak istemem. Fener'in Galatasaray'ın stadında oynamak isterim. Neden? Benim seyircilerim benim maçlarıma zaten az geliyor. Fener, Galatasaray statlarına gitsem onların da seyircileri az geliyor. Ben kendi sahamda oynasam gerileceğim. Kötü sonuçta seyircim üzerime gelecek. Ama deplasmanda oynarsam onun seyircisi onun üzerine gidecek. Yani ben rahat edeceğim.

DALGA MI GEÇİYORSUNUZ?

F.Bahçe ve G.Saray'a deplasmanda kaybedersem kimse hesap sormayacak. Kazanırsam "Vay be koçum" diyecekler. Yeter ki hakemler ortadan düdük çalsın. Ortadan kessinler. Dün Fırat Aydınus'u uzun zamandır görmediğim kadar düzgün düdük çalarken gördüm. Düşünün Fenerbahçe-Kasımpaşa oynuyor. Fener şampiyonluğa oynamaya çalışıyor, Kasımpaşa da düşmemeye. Koca 90 dakikada 1 tane pozisyon var. O da kaleci Volkan ile önündeki defansın anlaşmazlığından doğup, Castro'nun gol yapamadığı pozisyon. Yahu arkadaşlar siz dalga mı geçiyorsunuz? Ben maçı benim oğlanın evinde seyrettim. Eğer ilk yarıyı üçlü koltukta seyretseydim uyumuştum. Allah'tan tekli koltukta izledim.

TARAFTARI ALDATTI

Fenerbahçe'nin başkanı ve yönetimi, yıllarca taraftarlarını aldattı. Aynı başkan ve zihniyet devam ederse, Fenerbahçe, 10 yıl sonra yine aynı olacak. Arkadaşlar bu kadar para, bu kadar imkan, bu kadar basın gücü varken Fenerbahçe, hala oynadığı futbolla yerlerde sürüyorsa bunun sorumlusu olarak futbolcuyu yada teknik adamı görmem. Yönetimde ararım. Kulübün aynası yönetimdir. Bakınız kaç cümle kurdum. Maçla ilgili doğru dürüst bir cümle var mı? Orta sahada şu yapıldı, forvet uçsaydı vs. hiçbir şey yok. Neden? Maçta hiçbir şey yoktu da ondan

HAVADA BULUT...

İbrahim Tatlıses ne demişti: "Urfa'da Oxford mu vardı da biz okumadık." Aynı hesap, "Sahada futbol mu var yazmadık" kardeşim. Yerlerde sürünen bir Fenerbahçe. "Ben buradan 1 puan çıkarayım, bana yeter" diyen Kasımpaşa. Ve bu Kasımpaşa, güle oynaya 1 puanı aldı. Fenerbahçe için ligde bundan sonra iki tane rakip var. Birisi Antalyaspor diğeri Trabzonspor. Şampiyonluk mu? Havada bulut sen onu unut.

PES EDİYORUM (İLKER YAĞCIOĞLU)

Sezon başından beri en çok eleştirildikleri dönemde bile bu Fenerbahçe'nin iyi oyunculardan kurulu ve güçlü bir takım olduğunu söyleyenlerden biriyim. Bunu söylerken de tek dayanağım futbolculara olan inancımdı. Ama dünkü maçtan sonra artık pes ediyorum. Demek ki bu takım iyi bir takım değilmiş. Demek ki bu oyuncular Fenerbahçe için yeterli düzeyde değilmiş. Teknik Direktör Dick Advocaat da beklentileri karşılayamayan geçen sezon çok eleştirilen Vitor Pereira'nın bile çok gerisinde kalmış, başarısız bir teknik direktörmüş..

TEK KURTULUŞ YOLU

Advocaat da "Yerime daha iyi birini bulurlarsa getirsinler" demiş. Hiç merak etmesin. Ondan çok daha iyileri bu takıma hoca olarak geldi. Fenerbahçe ondan çok daha iyisini bulacaktır. Fenerbahçe kulübünün böyle bir kapasitesi her zaman vardır.
Bu saatten sonra yapılacak olan da gerçeği kabul edip şimdiden önümüzdeki yılın planlarının hazırlanmasıdır. Önce yeni bir teknik direktör bulup şimdiden anlaşıp o teknik direktörün istediği oyuncuları transfer ederek yeni sezona hazırlanmak Fenerbahçe'nin tek kurtuluş yoludur. Bekleyip göreceğiz....

TESADÜF DEĞİL (ERSİN DÜZEN)

F.BAHÇE’NİN sorunu sadece Mehmet Ekici’nin alınamaması mı? Bir futbolcu ile mi değişecekti bugünkü tablo? Bence hayır! Haftalardır vurguladığım gibi; F.Bahçe’nin tek hücum planı var. Lens varken o, yokken bir başka kanat oyuncusu. Takıma değil, bireye bağlı her şey. SAĞDAN, soldan orta yapılıyor, ceza alanında ilk yarı Sow, 2. yarı Fernandao tek başına. Mehmet Topal solda çalım üstüne çalım atıyor, pas verecek adam yok. Ozan, orta sahadan topu alıyor, ceza alanına kadar gidiyor, desteğe gelen yok! Bir takım bu kadar birbirinden kopuk oynarsa, alınan sonuçlar tesadüf değil!

HER ŞEY DOĞAÇLAMA

TESADÜF demişken, aslında Krasnodar maçından sonra Kjaer, her şeyi özetlemişti; “Tesadüf eseri pozisyonlara girmemeliyiz’’ F.Bahçe’nin bir düzeni yok, Advocaat’ın B planı yok, her maç doğaçlama gelişiyor. Tuzağa düşeni, hata yapanı yeniyor, Kasımpaşa gibi disiplinli, iyi savunma yapan takımlara diş geçiremiyor. 2. yarı F.Bahçe baskılı gibi görünse de, Kasımpaşa’nın kontratakları daha tehlikeliydi. Daha dikkatli olsalar, Kadıköy’den 3 puanla ayrılırlardı.

ELBET GEÇECEK

BU arada tribünde İhsan Teyze’yi gördüm. Yıllarca eşi Mümtaz Güngörenler ile maça gelirdi. F.Bahçe’nin iyi gününde de kötü gününde de hep tribündeydiler. Mümtaz Amca vefat ettikten sonra yine koşup geliyor. O’nu getiren F.Bahçe aşkı. Sen üzülme İhsan Teyze, bugünler elbet geçecek...

YÜREKLİ OLSA... (OKTAY DERELİOĞLU)

Kadıköy'de futbol adına hiçbir şey yoktu. Bu sene kötü oynamayı Fenerbahçe alışkanlık haline getirdi. Eğer Kasımpaşa biraz yürekli olsa, kendine güvense, bir puana razı olmayıp golü bulmak istese Fenerbahçe'yi çok rahat yenerdi. Fenerbahçe'nin hangi taktikle oynadığını inanın kimse bilmiyor. Advocaat'ın yaptığı hamlelere ise anlam veremiyorum. Eğer gol atmak istiyorsan ceza sahasına fazla adamla hücum etmen lazım..

GOLCÜ YOK

Kendince haklısın diyelim. Rakip defansı bozmak, kafa toplarıyla oyunu açmak istiyorsun. Ama Fernandao'yu destekleyecek, onun indirdiği toplara değerlendirecek, savunma bloğunu delecek bir adam lazım. Van Der Wiel top getiriyor, Stoch onun yanında. Topal da hemen onun yanında. Souza yayın üzerinde. Diğerleri geride. Fernandao tek başına. İnanın Fernandao'ya acıdım. Hiçbir şey yapamıyorsan en azından karambol yaratırsın. O da yok. Fenerbahçe'nin en etkili yeri Skrtel ve Kjaer'in bölgesi. Orta sahada bu kadar çok defansif saha oyuncusuyla zaten olmayacağı uzun zamandır belli. Yaratıcı oyuncu eksikliği var. Golcü eksikliği var. Fenerbahçe takımında şampiyonluk adına en ufak bir umut ışığı kalmadı artık..

Canlı Skor


Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler