SPOR

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Spor yazarlarından Beşiktaş-Kasımpaşa maçı değerlendirmesi

Beşiktaş'ın Kasımpaşa'yı 4-1 yenerek şampiyonluk yolunda çok önemli bir virajı döndüğü maçın ardından spor yazarları karşılaşmayı değerlendirdi. Usta yazarlar, siyah-beyazlıların tecrübeli yıldızı Ricardo Quaresma'ya övgüler yağdırırken, Beşiktaş'ın yedek kulübesinden girerek oyuna katkı sağlayacak oyuncu eksikliğine dikkat çekildi.

Spor Toto Süper Lig'in 32. haftasında Beşiktaş Kasımpaşa'yı 4-1 yenerek şampiyonluk yolunda çok önemli bir 3 puan kazandı. Spor basınının usta kalemleri de siyah-beyazlıların farklı galibiyetini masaya yatırdı.

Spor yazarlarının ortak görüşü, Ricardo Quaresma'nın mücadeleye damga vuran bir performans sergilediği yönünde oldu.

İşte yazarların Beşiktaş-Kasımpaşa maçı görüşleri:

ATIBA'SIZ İYİ(GÜNTEKİN ONAY)

Beşiktaş'ın Atiba’sız da iyi futbol oynadığını, iyi pas yaptığını, oyuna hükmettiğini ve rakibine pozisyon vermediğini bir kez daha gördük. 2. dakikada Aboubakar’ın attığı gole Kasımpaşa hemen cevap verince yaşanan kısa süreli tedirginlik haricinde son derece güçlü ve kararlı bir Beşiktaş vardı sahada. Oğuzhan ve Tolgay gibi teknik kapasitesi yüksek 2 oyuncu ile şekillenen ataklar, sağ kanatta Gökhan-Quaresma ikilisi ile olgunlaştı.

Portekizli yıldız, yine çok etkiliydi. Topu ayağından çabuk çıkardığı zaman daha verimli, yeteneklerini daha ekonomik kullanan bir oyuncuya dönüşüyor. Dün de Quaresma’nın özel günlerinden biriydi. Keyif aldı, izleyenlere keyif verdi. Attı-attırdı.

Son haftaların formda ismi Tolgay forvet arkası değil dün oynadığı bölgede daha üretken ve faydalı. Çünkü daha az top kaybediyor. Oğuzhan ise Beşiktaş’ın oyun kurucusu ve siyah-beyazlı ekip bu ligin en çok pas yapan, topa sahip olan ekibi ise de bu oyunun mimarı. Dün de çok kaliteli işlere imza attı. Özellikle de Aboubakar’a attırdığı gol çok klastı.

OĞUZHAN ASİSTİ(ALİ ECE)

Doğru çalışıp doğru yaşayarak bir lider oyun kurucu ve kaptana dönüştü. Kaptan Oğuzhan santradan itibaren hem kaptanlık hem de oyun kuruculuk maharetlerini sergiledi. Altyapısında piştiği Arsenal’in futbol harikalarından Bergkamp’ın araştırmacı driplingi üstüne Fabregas verkaçıyla Aboubakar’a asistin kralını yaptı. Bergkamp emekli oldu, Fabregas daha çok yedek o yüzden Türkiye’de başkası benzer asist yaptığında “Oğuzhan asisti” olarak nitelenebilir.

Oğuzhan’a hep “Büyük maçlarda diğer maçlar kadar ağırlığını koyamıyor” eleştirisi yapılır. Bu eleştirilere %51 katılmıyorum. Türkiye’de ortalama 3 takım şampiyonluğa oynuyor, onlarla toplam 4 maç yapıyorsun kalan 30 maçta Oğuzhan’ın kalitesi ise şampiyonluk yarışında fark yaratıyor. F.Bahçe bu sezon hiç derbi kaybetmedi ancak şampiyonluk yarışında erken havlu attı. Hâlbuki ortada bir Oğuzhan’ı olsaydı, farklı olabilirdi. İlk yarıda hem topla maestroluk yapan hem de takımının en çok mesafe kat eden oyuncusu olan Oğuzhan, Türkiye çapında öyle büyük bir oyuncu.

Gomez’in Wolfsburg’la küme düşmeme mücadelesi verdiği gün Aboubakar’ın Beşiktaş’ın şampiyonluk yarışında verdiği harika katkı manidar: İyi bir takımın yoksa ne kadar iyi olursan ol boş! Aboubakar’ın asistindeki oyun zekâsı bir yana, oyundan atılmadan muhteşem mücadele sergilemeyi öğrenmesi diğer yana. Hücum bölgesindeki çarpıcı %75’lik isabetli pas oranı ise Şenol Güneş’in hocalık maharetinin turnusol kâğıdı.

MÜKEMMELE YAKIN(ERMAN TOROĞLU)

Quaresma'yı son iki yılda ilk defa bu kadar mükemmele yakın gördüm. Talisca'yı da geldiğinden beri ilk defa bu kadar etkisiz. Yalnız Aboubakar ile Talisca ikilisinin attığı gol dünya standartlarının üzerinde. İşte kalite farkı dediğimiz olay bu.

Aboubakar çok hareketli bir santrfor, çok ofsayta düşmüyor. Faydalı bir santrfor tipi. Geçen yılki Gomez'den çok daha farklı ve artı özellikleri var. Beşiktaş dün geceden sonra şampiyonluk ipini iyice eline geçirdi. Bakalım bitirebilecek mi? Tabi bu yalnız ona da bağlı değil. Bugün Trabzon-Başakşehir maçı ne getirir, ne götürür. Futbol ailesi olarak kötü geçen bir sezondan sonra hiç olmazsa, dün dolu tribünler önünde nispeten heyecanlı bir futbol maçı seyrettik. Kalite yoktu ama futbolun meyvesi goller vardı.

TEK ELEŞTİRİ...(METİN TEKİN)

Bana göre futbolda topla fazla oynamak diye bir kavram yoktur; yanlış oynama diye bir kavram vardır... Eğer doğru oynuyorsanız, doğru işleri yapıyorsanız istediğiniz kadar çok oynayın topla... Hatta mümkünse daha da fazla oynayın. Quaresma'nın da top kayıpları tabii ki oluyor ama onun mevkiindeki bir oyuncu bu sorumluluğu almak zorunda. Benim Quaresma'yı eleştirdiğim tek nokta; kafasında kale ve gol düşüncesi olmayışıdır.

Özellikle bunu sol kenardan gelen Beşiktaş ataklarında 18'de bulunmayışı teknik anlamda en büyük eksikliğidir. Ama dün gece Beşiktaş'ı farklı galibiyete taşıyan etkenlerden biri de Quaresma'nın sağ kanattaki etkinliğiydi...

Ben son 4 haftanın aynı saatte oynanmasını çok daha mantıklı buluyordum ama son iki haftayı artık aynı saatte oynatır federasyon. Ama bunu karşılıklı yaşadıkları için adaletsizlikten bahsedemeyiz. Yine de puanı cebinize koyduğunuzda rakip üzerinde baskı oluyor. Özellikle Başakşehir'in Trabzonspor ile deplasmanda oynayacağını düşünürsek; onlar için kolay olmayacağını da söyleyebiliriz.

TRANSFER POLİTİKASI YÜZÜNDEN...(CEM DİZDAR)

Devre arasında yürürlüğe konan transfer politikası nedeniyle Beşiktaş yedek kulübesi sıkışık maçlar için ‘çözüm üretir’ olmaktan uzaklaştırıldı. Daha çok önde götürülen maçları elde tutabilecek savunma nitelikli oyuncular birikti kulübeye. Artık ne yapılacaksa sahadakiler yapacaktı. Dün de sahadaki Atiba’sız kadro maç dengeye gelse Cenk dışında çözümsüzdü. Kaldı ki, onu sahaya sürmek için kimi ‘feda edecekti’ Şenol Güneş, orası da soru işareti. Kasımpaşa, İnönü’deki o bildik tempoya ortak olmaya gayret edince zevkli ama Beşiktaş açısından riskli bir maç çıktı ortaya! ‘Erken gol’e verilen ‘acil yanıt’ Beşiktaş’ı gerdi denemez ancak verimli oynamasını engellediği de bir gerçek. O nedenle ilk devre boyunca topla oynama ve pozisyon kurgulama oranına göre verimliliği hayli düşük kaldı.

Bunun nedenlerinden biri kuşkusuz, Kasımpaşa’nın özellikle ilk yarıda Atiba’nın olmadığı orta sahaya yüklediği yüksek enerjinin yaratabileceği risklerdi. İkinci bölgede yapılacak top kayıpları yüksek gol riski demekti. Bu nedenle kanat hücumları öncelikliydi çünkü bu düzen savunmada güvenliği artırırdı. Talisca’yı daha az görmemizin nedeni de buydu. İkinci devrenin hemen başında Kasımpaşa tam da Beşiktaş’ın beklediğini bir hata yaptı!.. Orta sahaya doğru kat etmeye çalışırlarken Oğuzhan baskıyla topu kaptı ve işçilik kokan bir topuk pasıyla oyunu takımı için aktif hale getirdi. Kasımpaşa’nın çok koşan orta sahası düşürken savunma da çıkış anında düzensiz yakalandı. Artık iş becerideydi ve top da iki becerilinin hükmündeydi; Aboubakar/Talisca... Ve maç bitti!..

Ligin bu vakte kadar en izlenir maçlarına neden olmuş Beşiktaş, sahadakilerle işi bitirdi. Onlar açısından ‘en kritik maç’ denilen karşılaşmayı ikinci devre kurdukları düzenle ve kendilerini savunmak yerine rakibi savunmaya zorlayarak güle oynaya kazandılar. Kendine bir şey yapmazsa bu ligi Beşiktaş’tan almak zordu. Bir ara kendilerine bir şeyler yapar gibi oldularsa da tecrübeli ve yetenekli oyunculardan kurulu kadro işi hemen toparladı. Elbette lig bitmedi ancak görece daha kolay maçlar oynayacak Beşiktaş epey önce koparması gereken şampiyonluğu artık aldı diyebiliriz!..


Canlı Skor

Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler